KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ

Diş hekimliği alanında koruyucu hekimlik kişiye özel uygulama gerektirir. Her bireyin ağız ve diş sağlığındaki sapmalar aynı değildir. Ancak, ileride meydana gelecek problemler ön inceleme ve yapılan testlerle belirlenir. Hastalar kendi diş dizilimleri, tükürük akış ve kalitesi, mine yapısı ve diğer faktörlere göre değişen çürük insidansı, dişeti yapısal nitelikleri ve hastalığa yatkınlığı, üzerinde dişleri taşımakta olan kemik yapısının niteliği, beslenme alışkanlıkları, varsa diş sıkma ve benzeri kötü alışkanlıkların yaratacağı geri dönüşümsüz zararlar belirlenerek öncelikle mevcut durumu korumaya yönelik girişim önem taşır.

Hastaların “dişlerime çok iyi bakıyorum neden yetince sağlıklı değiller” şeklindeki yakınmalarının önüne geçmek mümkün olur.
 
Unutulmamalı:
Hastalık meydana gelmeden önlem almak her zaman için daha basit, kısa süreli ve düşük maliyetli çözümlerle tedavi sağlar.
 
Korucuyucu Diş Hekimliği:
 
  • Hastalık meydana gelmeden oluşmasını engellemektir.
  • Problemi başlangıç aşamasında yakalamak ve ilerlemesini engellemektir.
  • İyi halin devamını şikayetin oluşmasını beklemeden önlem almak, yol göstermektir.
  • Kişiye özel diş bakım programı belirlemektir.
  • İleri hastalık ya da bozukluk hallerinde ağız ve dişlerde doğallığı koruyarak ve en az madde kaybı ile kurtarmak ve tedavi altına almaktır.
 
STERİLİZASYON
Ağız ortamı, kan ve tükürük ölümcül virüsler için yaşam yeridir ve dişhekimlerinin aktif çalışma alanındadır. Hepatit ve AIDS başta olmak üzere tüm virüslerinden etkin korunma şekli mutlaka çifte sterilizasyon yöntemidir.
 
Virüsler ve bakterilerle mücadele şekli aynı değildir. Aynı sistemle hem bakterileri hem virüsleri yok etmek mümkün olamaz. Bu durum çifte sterilizasyon şeklini gerektirir. Mekanik yollarla temizlenmiş aletler virüsler için kimyasal sterilizasyon solüsyonlarında bekletilir. Bakterilerle mücadele ısı ve basınç ortamında ayrıca sağlanmaktadır. Bunlar için kuru hava sterilizasyonları ile ısı sağlanabilir. Daha etkili olan şekli basınç altımda ısı sağlayan otoglav sistemidir. Burada tüm aletler poşetlenerek otaoglava alındığı için sonrasında saklama koşulları da daha güvenli olmaktadır.
 
Alet sterilisazyonu yanısıra hekimin eldiven ve maske kullanımı, klinik ortamının sterilizasyonu önemli olur. Gelişmiş kliniklerde hava kompresörlerinin sağldığı hava çıkışlarında bakteri engelleci sitemler kutulmaktadır.
En düşük standarttaki bir klinikte bile yüksek sterilizasyon zaten sağlanmış olmalı. Ancak öneminden dolayı konuya hassasiyet göstermekteyiz.
 
Önemli, çünkü dişhekimliği hastalık yayma konusunda en yüksek risk grubundadır. Ağız ortamı, kan ve tükürük aynı zamanda ölümcül virüsler için yaşam yeridir ve dişhekimlerinin aktif çalışma alanındadır. Bunlara örnek en başta hepatit ve aids gelir. Önce klinik çalışanları bunlarla karşı karşıya kalır. Kendini koruyamamış klinik çalışanları virüs taşıyıcı olabilirler veya etkili sterilizasyonu sağlanamamış alet kullanımıyla hastalık aktarılabilir.
 
Gelgelelim tüm diş muayenesine gelen hastalardan bulaşıcı hastalık raporu istenemez, kaldı ki her zaman mevcut virüsler rutin testlerde saptanamayabilir veya hastalar virüs taşıdıklarını reddedilme endişesi ile bilerek gizleyebilirler.
 
Bu durumda, her hastanın mutlak taşıyıcı olduğunu varsayacak bir sterilizasyon disiplini sağlamış olmak olası riskleri ortadan kaldırmak için esastır. Kliniğimizde çifte sterilizasyon uygulanır. Önce tüm virüsler için kimyasal sterilizasyon ve devamında bakteriler için otoklav sistemi kurulmuştur Ayrıca her hastadan sonra klinik ortamı sterilizasyonu yapılır. Kompresör çıkışları bakteri filtreleri ile donatılmıştır.